24 Aralık 2011 Cumartesi

Birimiz Tam Yaşamalı Hayatı

Biliyorum.. Bazen kanatmak istiyorsun, acıtmak.. Söküp almak içimdeki seni rahatsız eden herşeyi.. Ve yapabileceğin zamanlar yakalasan da, gözlerin kıyamayarak bakıyor hala.. Belki bir oyun, belki sadece bir kare işte.. Kendine yedirememek aslında senin içinde ki.. Yoğun sevginden değil de, yoğun sevilmemenden. Ve tanımak istemezdin aslında beni geri dönsen tanıdığın ilk an’a.. Beni sevmek değilde seni sevmem iyi gelmedi sana. Bir daha sevebilirdin belki ben olmasaydım, aşık olabilirdin ve kandırılabilirdin herhangi bir kadın tarafından.. Ama o kadar büyük sevildin ki tarafımdan, o kadar çok fedakarlıklar yapıldı ki adınla, yetinemiyorsun başka ufak tefek oyunlarla.. Daha iyisi olmalı beni silip geçebilmen için, elinde tuttuğun bıçağı göğsümün orta yerine saplayıp gidebilmen için.. Kim bilir belki bende sevilmemişimdir senin beni sevdiğin gibi.. Belki sadece alıştım, belki korktum seni hayat boyu bu kadar çok sevmekten... Adınla başlayan her cümleyi mavi kalsın diye zorlamaktan ve en çokta hayal kırıklığına uğramaktan... Yeryüzü Tanrımken yaptıklarını sana yakıştıramamaktan korktum ve izin verdim gitmene başka bedenlere, başka hayatların parçası olmana ki benim hayatımda bir cümle bile değilken sen.. O kadar yoktun ki ve gözlerimin önüne o kadar farklılaşmaktaydın ki “bırak” dedim kendime.. Kendi istediği hayata gitsin, bırak.. Yine de uzaktan izlemekten hiç vazgeçmedim, bir gün yeniden “o” olursun diye, diye izledim.. Ama olmadın, olamadın belki de.. Doğrusu hangisiydi bilmiyorum. Ben mi daha iyi gelirdim sana yoksa yaşadığın hayat mı emin değilim... İnkar edemem ama bana kattıklarını.. Kocaman bir kadın yaptın, aklıma işlemesi için acıyla yoğurdun, şimdi bu kadar güçlü durabiliyorsam ve ağlamıyorsam senin eserin olmamdan kaynaklıdır bu.. En güzel masalısın bu yüzden hayatımın. Altı renkli kalemlerle çizilmiş cümlelerimsin.. Yine de bazen diyorum ki keşke saplayabilsen o bıçağı bana ve kaybolsan bu hayatın uçsuz bucaksızlığında.. Bende o acıyla düşürsem maskelerimi yere ve gidebilsem kimsenin beni tanımadığı bilmediği bir şehre.. Bıraksam tüm yaşanmış ve yaşanacak herşeyi burada, öylece.. Yağmalasa insanlar benden arta kalanları.. Mesela başkası çok sevse seni.. Ve sende başkasını sevebilsen ben bunu görmesem hiç bir zaman bilemesem.. Bu şehirde kalmak için bir bahanem olmasa, öylece bomboş gidebilsem. Bildiğim, tanıdığım, hissettiğim hiçbir şey olmadan... Ama sen, biliyorum ki bana bunu yapmayacaksın, öyle fütursuzca sahip olduğum herşeyi bir muamma arasında alıp gitmeyeceksin.. Beni parçalara bölüp en sevdiğim kısımlarımı bir valize alıp arkana bakmadan uzaklaşmayacaksın.. Evet, beni başkalarına ellerinle sunacaksın ama bunu yapmayacaksın.. Ve biz mutlaka bir gün bu şehrin kalabalığında gözgöze geleceğiz.. Ve birbirimizi hep iyi tanıyan insanlar olarak ne kadar zaman geçerse geçsin yaşanmış günlere geri döneceğiz.. Sen bir sigara yakacaksın düşünürken benim de gözlerim dolacak... Ne sen benim canımı yakabileceksin ne de ben senin bundan sonra... Biribirimize saldırsakta, hatta bazen çok kırıcı olsakta asla elimizde ki hançeri birbirimizin kalbine saplamayacağız.. Bu bazen başka bir aşk, bazen diğerimizin gerçekleştirmek istediği bir hayal olacak ama duracağız... Biz yaşanılabilinecek tüm duyguları birbirimizde yaşadık. İnsan, başka bir insana daha ne hisseder bilmiyorum. Ne kadar çok kırabilir ve ne kadar çok sevebilir emin değilim. Tüm gücüyle iterken, dudakları nasıl böyle çeker bir fikrim yok.. Ama yaşadım! Ben senle kocaman bir aşk yaşadım! Kızgınlıklarım, kırgınlıklarım hepsi bir yana ben seni herhangi birşeyi bir insan ne kadar çok sevebilirse o kadar büyük sevdim. Ve şimdi senden yapamayacağın birşeyi istemeyeceğim. Kanatlarını kırmayacağım, engeller koymayacağım. Sana kötülük yapmayacağım. Aslında sana hayattan daha çok acı verebilirim, üzerime doğrulttuğun silahı geri çevirip seni en derininden yaralayabilirim. Bunu yaparken gözlerine bakıp, seni öpüyor olabilirim. Ama yapmayacağım. En sevdiğim özgür olmalı, en nihayetinde birimiz hayatı tam yaşamalı... Ve ben, senin tam yaşamanı istiyorum...