14 Ocak 2014 Salı

Elimi Bırakmasaydın

Arayamamak... Sana seni arayamacak kadar yabancı olmak. Yanımda uyandığın günlere rağmen, yanında kahkaha attığım onca saate rağmen... Sana kanamamak... İnanmamak!

Kandırsana beni!

Sonu başı aynı olmayan -aynı hikayelerden biri aslında. 2,5 yılımın 1 aya sığışı. Yine de yazdırabilecek kadar güçlü hissettirişi. Gülümsetişi.. Tam olması gereken zamanda, olmaması gereken biri. Herhangi biri. Kapılışlığım gibi, gereksiz biri... Dilinde başka, tenin de, izlerinde başkalaşması.. Dokunduğumda kaçışı, içine çekişiyle zıtlaşması. Yine de en çok gülümsetişi. Ve içime akışı. Bana karışması... 

Mevsim çabuk geçerse unuturduk. Daha güzel açan çiçekler unuttururdu ya da.. Olmasaydın mesela olduğun kişi. Burda mutlu olsaydık. Sen bana baksaydın, ben bakmaya utansaydım. Anlatsaydın ve ben sadece gülümseseydim kafamı sallayarak. "Anlamı ne bunun" deseydin bana sadece sonra sussaydık. Sen gülseydin yine ve ben "neden gülüyorsun" deseydim, sussaydık. Öyle sarılıp kalsaydık. Hiç konuşmasaydık. Elin elimi sık sıkı tutsaydı ve ben şükretseydim. Sigaralarımızı beraber içseydik. Sen yine elimi bırakmasaydın, sigaranı ben yakardım... Sen, olmasaydın sen. Ya da ben bilmeseydim. Bir sabah uyansaydım ve olmasaydın. Güzel bir düş olarak kalsaydın ben düşmeseydim.. Mutlu uyansaydım. Belki gece buruk uyurdum ama uyurdum. Olmaz mıydı? Ben kucağına saklansaydım, sen beni korusaydın. Mutlu olsaydık. Ve sen yine elimi bırakmasaydın.. Günleri insanlara bölmeseydim, seni günlere bölseydim. Her günüm olsaydın. Senin olsaydım. Seni acıtmak değil, mutlu etmek isteseydim. Kızarak değil, gülerek özleseydim. Her gün daha çok gülseydim. İçimden gelseydi gülüşlerim ve sen öylece yanımda dursaydın. Kapıyı açtığımda bir sabah karşımda olsaydın, gece uykumdan uyandırsaydın. Hiçbir şey istemem, kokunu yanına alsaydın. Sen yine üzüntülerini anlatsaydın, gözlerin dolsaydı. Sussaydım. Kıyamasaydım. Yaralarını sevebilseydim, yanımda olsaydın... Hiç elimi bırakmasaydın. Her şey bıraktığın yerde kalsa, ben de gidemeseydim. Sesini özlemeseydim. Sevemediğim milyonlarca şeyin olsaydı, bakışını yine severdim. Uzun sarılmanı severdim. Çocukluğunu severdim. Kendin olduğun o kısacık anları severdim. Yok saymazdım seni, adını unutmazdım. Elimi bırakmasaydın, bu denli yanımda olmayışın olmasaydı bende elini bırakmazdım. Mutlu olurduk. Olmaz mı? 

Mevsim çabuk geçti. Güzel çiçekler öncekinden hızlı geldi. Havanın kokusu hemen değişti. Yine de başımı yastığa koyduğumda; senin sesin... 

Bir damla yaş aktı, ağlamayacağım.
Vazgeçtim!
Keşke sen; elimi hiç bırakmasaydın...
Bende bu kadar herhangi biri için bu denli kırılmasaydım.
Ya hiç olmasaydın, ya da hep kalsaydın.
Kıyasa girmek zor!
Yine de kaybettin...
Kaybedildim...
Ve sen ne kaybettiğinin farkına varacak kadar benim değildin...

özledim. yolumdan döndürsene beni. hiç bırakma elimi, ellerimi... bırak; içimden geldiği gibi sevebileyim seni...

7 Ocak 2014 Salı

Ben /hala...

Uzun zamandır yazmıyorum adına.. Ama yazmadığımda unutulmuyor adın, ya da yazmadım diye ben seni unutmuyorum...

Yapamıyorum.. Ağlamayacağım ağlamayacağım diyorum ama olmuyor. Maskeler takıyorum ama ağır geliyor. Herkes farklı tanıyor beni; her gün iyi görünmeyi, her gün faklı bir ben olmayı kaldıramıyorum. Senden sonra çok değiştim, biliyorum. İnsanlar değiştin dediğinde kızıyorum ve herkes kendi üzerine alıyor değişimimi ve biliyor musun tek başıma kalınca yapamıyorum eskisi gibi... Bazen sana çok kızsam da sarılıp ağladığım sen yoksun, kokun yok.. Ve hiç olmayacağını bilmek.. Kahrediyor beni.. Çıkmaz sokaklara sokuyor her geçen gün.. İnadına daha çok sigara içip, daha çok öksürüyorum.. Her gün yakınında olmasam da varlığın en büyük güçtü bana. Sığınabileceğim en temiz limandın ve bilirdim korurdun beni.. Şimdi bir limanım yok... Üşüyorum yokluğunda ve düşüyorum.. Ama nasıl bir düşüş.. Nasıl bir sürükleniş.. Beni oradan oraya çeken insanlara dur diyemiyorum! Cümlelerimin katili oldum.. Susuyorum. Sessiz sessiz özlüyorum.. Kimse ağladığımı görmüyor ama ben biliyorum.. Her kapı çalışında sen diye koşuyorum; bir daha hiç olmayacağını kabul edemiyorum! Senden sonra daha acımasızım, beddualar ediyorum! 

Kime inandıysam önce o yaraladı beni anne.. Ve sensiz her şey daha zor! Olmadık insanlara sarılışlarım var, ardında üzerime üzerime gelen yanlışlarım, derin kırgınlıklarım.. Açtığımdan çok kapattığım kapılarım.. Bilirim sen olsan yanımda böyle olmazdı bu kadarına izin vermezdin.. Şimdi sesinde yok.. 

Çok üzgünüm anne.. Affet beni.. Yarım yamalak diye her şey, Bu kadar ağlıyorum diye affet! Yaşam akıp gidiyor ve ben tutamıyorum diye, bıraktığın özge değilim diye, canımdan can gidiyor diye... Meleğim yanında anne.. Denizime iyi bak...Her gece hayalim olmaktan vazgeçme... Gözlerini çekme üzerimden.. Çok eksildim zaten...

Seni özledim annem.. Üşüyorum.. 
Karanlık bu ev, korkuyorum.. 
Ben -hala- sensiz yapamıyorum...