7 Şubat 2015 Cumartesi

Uyanmak Geçmişe

Bir sabah uyanıyorsun geçmişe.. Aklına gelmemesi için kendini paraladığın o günlere... Radyoyla çalan alarmda onun yolladığı o şarkıyla yada gece rüyana giren o gülümseyen haliyle.. Biliyorsun artık, kötü geçecek günün. Kırgın, kızgın ve dolu dolu gözlerin... Kurtulmak isteyeceksin etkisinden. Aramadığın insanları arayacak, kendine program yaratacak ve tüm gün daha çok çalışacaksın.. Atlatamayacaksın... Yanından geçen biri ona benzeyecek, kokusu gelecek bir yerlerden.. Umut edeceksin belki, kabullenemeyeceksin sadece özlediğini... Tam bir başkasını sevme telaşındayken, unuttum derken... Belki de yalnızlığa alışmış ve mutluyken.. Taksim de bir sokak... Kadıköy de bir kafe, trafikte elini tuttuğu o ışık... Unutturmayacak bu şehir sana kimseyi.. Yanında sarhoş olduğun anları düşüneceksin. İlk ağladığın günü, ilk ayrılığını, sana ilk gelişini... Hayran bakışlarını... Giderken kapıda ki son öpücüklerini düşüneceksin.. Ellerine sinmiş kokusu kalmayacak belki ama ellerinin izini silemeyeceksin... Damlayan yaşını elinin tersiyle silecek ve böyle daha iyi olduğuna kendini ikna etmeye çalışacaksın. Duvarlarla konuşacak ve küfürler savuracaksın onu senden alan hayata, yokluğuna... "Tekrar konuştuğumuz da" ile başlayan cümleler kuracaksın kafanda. O konuşmanın binlerce farklı provasını yapacaksın. İnanmak isteyeceksin hala seni sevdiğine, onun da sensiz yapamadığına... "Bensiz yapamasaydı, gelirdi" demeyeceksin. Dilinin ucuna kadar gelecek ama söyleyemeyeceksin... Kurduğunuz gelecek planlarını düşünecek ve vazgeçeceksin o çok istediğin bebekten.. İki kişilik yatağında tek kişilik hayallerin kalacak. Onun başkasıyla mutlu olma ihtimali tüketecek seni. Öldüreceksin kalbini ve yeminler edeceksin bir daha asla sevmeyeceğine.. Evde giydiği kıyafetleri defalarca atmak isteyecek ve kıyamayacaksın. Onlarla uykuya dalacaksın. Üzerinde nasıl durduğunu düşüneceksin defalarca. Sakladığın bir kaç fotoğrafa bakacaksın, kendinin katili olacaksın... Sana nasıl seslendiğini hep hatırlayacaksın. Kim sana öyle seslense, sesini arayacaksın onun. Sımsıkı sarılmasını özleyeceksin. Çok özleyeceksin...

Gülüşün bir bahardı kış ortasında, ellerin evim... Hayatımda hep mi vardın? Ne zamandır yoksun? Evim ne zamandır yuva değil? Kapıyı açtığımda karşımda değilsin, neden? Özledin mi benim kadar? Sende acıyor musun? Canından can gidiyor mu sesimi duyamadığın için? İlk gün yaşadığım o gevşeme hissi şimdi neden yok? Sana bakarlar mı benim gibi? Ellerini sımsıkı tutarlar mı? Endişelenirler mi senin için? "Gidince haber ver" diyen biri var mı? Küs kalıp uyuyamayan? Seni görmediği günleri sayan biri? Hayatı sende temize çeken biri? Seni benim kadar unutamayan var mı?

Saçlarımı senin sevdiğin gibi taramayı, parfüm olmadan beni koklamanı.. Sabahları günaydın neşesini, geceleri huzurlu iyi geceler cümlelerini özledim. Olur olmadık kızmalarını, yanımda susmanı, hiç bitmeyen sorularını özledim.. Kucağımda uyuyakalmanı, sana yemek yapmayı, beraber dinlediğimiz şarkıları ve içtiğimiz şarapları özledim. Ettiğimiz kavgaları ve her seferinde bana gelişlerini, asla vazgeçmeyen seni, bana bakışını özledim... Her geçen gün seni daha çok sevdiğimi hissetmeyi, sadece bana ait olmanı özledim. Herkese, her şeye sırt çevirip, beni düşündüğün zamanları, yanımda kendin olduğun o kısacık anları özledim. İzlediğimiz filmleri ve sakladığım o sinema biletlerinin çantalarımın içinden çıkmasını özledim zamansız... Bu gece, yarın olmayacak olmana üzüldüm. Bir daha hiç olmayacak olmana ağladım. Farklı zamanlarda aynı yerlerde nefes alacaktık belki ama asla karşılaşmayacaktık. Bir daha "sevgilim" demeyecektin bana. Elimi tutmayacaktın. Bırak her şeyi yanımda öylece durmayacaktın tüm ihtişamınla.. Ben seni koklayamayacaktım, sen bana sarılamayacaktın... Aynı masada yemek yemeyecektik. Başkaları sevecekti bizi. Bir filmimiz olmayacaktı ve gün geçtikçe uzayan saçlarımla bir fotoğrafımız daha... İstiklal caddesi bizi bir daha konuk etmeyecekti yan yana.. Beraber gittiğimiz yerlere yalnız gittiğimizde bizi soran insanlara verecek bir cevabımız olmayacaktı.. Unutacak mıyız yoksa unutmuş gibi mi yapacağız bilmiyorum ama yarım yaşayacağız. Bir daha kimse senin gibi kokmayacak ve hiç bir kadın seni benim gibi sevmeyecek... Ve sen bunu asla bilmeyeceksin...

Geçmişe uyanmak bahane! Tek bir an unutmadın adını.. Tek bir an unutmadı adını...

Özge Özvatan