10 Eylül 2011 Cumartesi

Git/me . .

Farkında değilsin biliyorum.. Ama beni gittiğim her yerden geri çağırıyorsun.. Kim sevse beni çok, ben seni sevmeyi özlüyorum. Seninle sallanarak yürümeyi, seninle üşümeyi, seninle paylaşmayı özlüyorum.. İnsanların bana neden yetemediğini şimdilerde anlıyorum.. Sen uzaklaştıkça, sen bu şehirden ayrıldıkça... Otel odasında paylaştığımız günler bir yana, Sahilde bana sımsıkı sarılmanı özlüyorum.. Hastayken beraber tükettiğimiz selpakları, paylaştığımz ekmeği, devirdiğimiz şişeleri, başımızı döndüren o son tekilaları... Kucağımda ağlamanı, bana anlatmanı, sesini özlüyorum.. Zamansız kızmalarını, kıskançlıklarını, telefonu elimden almanı özlüyorum kızarak... Bir daha seni gör(e)meyecek olmak içimi hiç acıtmadığı kadar acıtıyor şimdi.. Binlerce kez birbirimize bitti dememiz bitirmemiş bizi.. Başka insanlara koşmamız tüketmemiş.. Şimdi bitiyoruz sevdiğim.. Konuşmadan, sessizce şimdi ayrılıyoruz... Seninle ömrümün en güzel zamanlarını geçirdiğim evi ardımda bıraktım.. Ve seninle en büyük acılarımızı paylaştığımız evide.. Ayrılırken son kez boşluğa baktım, duvarlarda gülücüklerimiz, kapı kollarında gözyaşlarımız, mutfakta sarılan silüetlerimiz vardı.. Balkon kapısının kilidi senin ellerini kanatmıştı, benim kalbimi.. Paylaştığımız ne varsa 4 duvar arasında kaldı, senin çok uzağında, benimde ardımda.. Kapıyı çekmekte zorlandım... Ben seni o evin içinde kilitli bıraktım.. Sende beni İstanbul'da.. 




Kaderimin en güzel parçası... Ömürün tamamı değil ama en yaşanılası yılları... 
 ~~Git/me. . .



2 yorum: