22 Ağustos 2012 Çarşamba

Şehrime geldin, ne olur bana geri gelme!...


Üzerime kapıları kitleyip gittiğin şehrin kapılarını mı açıyorsun şimdi? Şehrimin kokusu değişmiş... Sokakta ki herkes sen olmaktan, sarıldığım herkes sana benzemekten uzaklaşmış. Boş bırakıp gittiğin her yere mi geldin yoksa? Bir zamanlar koşardın bana, şimdi bu koca şehirde beni kaybettiğin yeri bulabilir misin bir daha? Yürüdüğümüz caddelerde hala aynı ayak izlerine basabilir misin canımı yaka yaka? Biraz önce geçmiş buradan, hava da asılı kalmış bakın kokusu, dedirtebilecek misin bana? Ve dönmeyecektin, dönmemeliydin.. Sahi hangi rüzgara kapılıp geri geldin?

Henüz alışmıştım yalnız olmaya, tek başıma yaşamaya ve bir yerde gezerken seni görebilmenin telaşı yeni yeni kalkmıştı üzerimden.. Kendi küçük dünyamda, yeni masallarla dolduracaktım üç noktayla bıraktığın her bir an'ı. Bende yarım bıraktıklarını tamamlayacaktı daha birileri ve  ben kilometrelerce uzaktan almayacaktım kokunu... Seni de unutacaktım senden sonra ki diğer herkes gibi. Başka bedenlere sarıldığın her geceye daha çok kızacak, daha sıkı sarılacaktım yanımdakine. Susmak gibi olmayacaktı, konuşmak gibi hiç... Başkaları yıkacaktı duvarlarımı ben tekrar ve her seferinde daha kalınını örmekten bıkmayacaktım mesela. Başka kahramanlarım olacaktı hikayemde. En çok "onu" sevdim demeyecektim. Geçip gidecektin bir yerlerden, bir yerlerimden... Durup durup kaderim olmayacaktın. Her gelişin bir boşluğumu doldurmayacaktı ve ben sana sarılmak istemeyecektim her zamankinden çok. Neden geri geldin?

Başkaları her gecenin sabahında bana yenildi, ben binlerce kere daha fazla sana... Yaramda sendin, yara bandım da... Ne gelmeni istedim, ne gitmeni. Zamanın bir yerlerinde benim için hep vardın ve senin varlığın beni en çok ben yapandı. Zamanın arasında bir yerler de masal tadında kalmalıydın. Tam da şimdi gerçek dünyada yerimi bulmaya çalışıyorken, başkalarına alışmışken, adını herşeyle kirletmiş, seni geride bırakmışken  neden geldin? Üzerime kapattığın şehrin kapılarını neden açtın? Beni neden uyandırdın? 

Sakın bulma beni bir yerlerde.. Bir daha karşılaşmayalım yada yanımdan geç git öylece... Ben bir tek kelimeni duymaya dayanamam. Yıllarca ördüğüm duvar ellerin daha değmeden yıkılır, koruyamam. Biliyorum kendimi, dayanamam.  Beni hayattan alıp, masalına uyandırma yeniden. Yapamam, sana karşı koyamam... Şehrime geldin, ne olur bana geri gelme!...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder