13 Eylül 2013 Cuma

Sen; Hoşça Kal!..

Bazen içini acıtsa da, canından can götürse de hoşça kal demen gereken insanlar vardır hayatta. Tutamazsın ellerini, sımsıkı sarsan da.. Gitmeye çabalayan ayakları durmaz seninle, gözleri uzaklara bakar. Bırakmak zorunda kalırsın ait olduğu gökyüzüne.. Bende seni bırakıyorum kendimi parçalaya parçalaya.. 

Çabalarsın. İnancın vardır aşka. Bir fahişeye para verip, içinde gidip gelmek kadar kolay gelmese de insana. Yaparım dersin! Olur bir gün. Sonra anlarsın ki kimden olduğu belli olmayan bir çocuğun babasını bulma çabası kadar saçma bir umuttur. Fahişeler bunu bilirler ama çocuğa anlatamazsın... Anlamadım bende.. Sana aptal bir umutla sarıldım...

İnanır insan iki çift güzel yalana, gerçeğe inandığından çok daha fazla. Sen kulağıma fısıldarken aşk şarkılarını, bende öyle inandım sana. Gerçeği kabul etmek zorunda kalsam da sonunda.. O yalana inanmak uzunca bir süre cazip geldi bana...

Seni benim kadar belki birde annen severdi oysa. Farklı şeyler anladık aynı şarkının sözlerinden. Zaman çok geç oldu sonra. Kapattık gözlerimizi uykularımızda gördüğümüz o tatlı rüyalara...

İten senken beni başkasının kollarına, benim burda kalmak için verdiğim çaba ne kadar saçma. Olmayacak ne efsanelere inanmışız oysa... Kimler geldi kimler geçti halkasından en az sen hak ederken, ben en çok seni sevmişim mesela... 

Yaşadığımız her anın film şeridi gibi gözlerimin önünden geçmesine bakarsak, ölüyorsun bende. Kolay alışılır mı peki bir ölünün yokluğuna?

Oysa sen yanımda olmalıydın. Evet her yerdesin ama neden yanımda, benimle değil? Herşey güzel olacak cümlesi zaten bir yalan. Evet, çok zor zamanlarımızda olacaktı ama sen yanımda olacaktın tüm o kötülüklerinden yanında... Ben yanında olacaktım... Mecnun olmasan da olur, Kerem de... Sadece yanımda dursaydın...

Şimdi ölüm ellerinden geliyor. Kusursuzca! Ve ellerin titremiyor beni yok ederken. Halbu ki hala avuçlarında öpücüklerimin izi.. 
Sende intihar süsü verenlerden misin yoksa?...

Affet! Üzerine yüklediğim anlamlar sana ağır geldi. Cesaretin yoktu ya da benim kadar güçlü değildin... Ben seni "o" adam yaparken senin olamadığını göremedim... Hep daha fazlasını istedim. İstedim ki sen hak et herkesten çok ve ben ellerimde ki cenneti sana vereyim giderken...

Cennet hala bende. Sen; bilinmez nerde, kimlerle... 
Hoşça kal sevgilim...
Sen bu mevsime geldiğinde ben, beni asla bulamayacağın kadar uzaklara gitmiş olacağım... Ve elveda derken sana emin olduğum tek şey; seni hala çok sevdiğim...

(Bebek bakardın. Sabahları o gözlere uyanıyorum... Önce ağlayarak başlıyorum güne, sonra soluma bakarak. Kimseyi sevemeyeşimden anlıyorum neyim varsa alıp gittiğini... Acımasızlığımdan anlıyorum sahip olduğum tüm iyilikleri senle yok ettiğimi... Çok kızgınım hala, ordan biliyorum seni dün gibi her gün yeniden sevdiğimi... Sokakta yanımdan biri geçiyor arkama bakıyorum... Biliyorum; kokunu özlediğimi...Ve biliyorum; unutabilmek için kendimi tükettiğimi! )

6 yorum: