2 Aralık 2013 Pazartesi

Gittim Ben

Küfürlerimi üzerine bu kadar yakıştırmanı alkışlıyorum bu gece. Kendini kandırmanı, etrafa boş bakışlarını... Sahi seni mi sevdim ben? Gözümde büyüttüğüm sen miymişsin sahiden? "Orospu çocuğuyum" diyememenden, ama orospuların bile sahiplenmek istemeyeceği cinsten bir adam mı sevmişim? Adam derken de ağız alışkanlığı işte, alınma üzerine. Zaten ne zaman güzel şeyler söylesem sana yerini yadırgardır sen. 

Ben hep çok güzel severdim, sende çok güzel sevişirdin. Hoş onu bile benden öğrenmiş olmana diyecek sözüm yok. Ben seni bulduğum yeri unutmadım ama, sen ne olduğunu çabuk unuttun bu şımartılmayla... Verdiklerimin fazlalığıyla daha iyisine bulacağına inancın mı arttı? Bulamayınca dönüşlerinin sebebi sevmen değil de sevilmen olabilir mi acaba?

Geçmeyecek sandım acım. Unutamayacağım. İlk gün ki gibi taze kalacak özlemin.. Meğer iki satırmış seni unutmak. Yazdığın tek bir devrik cümleymiş. Öyle kolay geçermiş... 7 ay sonra, sensiz geçen, yalnız geçen, yönümden emin olamadığım onlarca gece sonraymış bitimi.. Öğrendim, herşey bitermiş. Senin kokun; geçermiş... İzlerin; silinirmiş... Senin için kendimi kırmaya değmezmiş ve ben zaten bir tek kendimi acıtışımı severmişim...

(Ona seni seviyorum der, benimle sevişirdin. Ona güzel yalanlar söylerken dürüst olmak için beni seçmiştin. Beni acıtmak kolaydı belki, severmiş gibi yapmak... Oynamak kolaydı ya da şişelerde sarhoş olmak... Onca yalanın içinde tek bir gerçeğin var şimdi; gittim ben.. Ve o çok sevdiğin kokumu bir daha soluyamayacaksın. Ben yaşarken sen gün ve gün nefessiz kalacaksın. İnan bana merhametim yok artık sana!... Hayattan bir gece daha çaldım bu gece ve kalkan kadehler yalnızlığıma...)

Ben seni herkesten başka, herkesten ayrı, içime çeke çeke... Çok sevdim. Ne yazık bende seni yine sen bitirdin.. Uğraşarak yaptığım bir makyajı siler gibi  "çok güzeldi ama uyku vakti" eşliğinde, seni sildim... 

(Ben senin Tanri ellerini unutmam, sen bana nasıl sarıldığını, kokumla uyuduğunu, sabah sana günaydın deyişlerimi, girdiğim kılıkları, gülüşlerimi, o seni seven sarhoş hallerimi, kucağında ağladığım günü unutma... Ben sırtıma akan yaşlarını unutmam, sen yediğin yemeklerimi, 40 yıl hatırı olan içtiğimiz kahveleri, sevdiğin giysilerimi, uzun saçlarımı, baş parmağını tutarak, uyuyuşumu unutma..) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder