2 Aralık 2015 Çarşamba

2015 Benim!

Bunca amin boşa değil diye ağlaya ağlaya boşa olmadığını kanıtladık bu yıl. Çok üzgünüm ama 2015 benim yılım oldu. Durdum durdum yılın son 3 ayında hayatımı değiştirdim. Aynı kalan bir kaç insan dışında hiç birşeyin aynı olmaması inanılmaz güzel. İnsanın kendini, kendine kanıtlaması gereken zamanlar varmış. Herkese telkinde bulunurken kurduğum bir cümle vardı; hayat iki taraflı bir madalyondur, bir gün ters döner. Değerlendirmeyi bilmek lazım. Benim madalyonum bu yılı beklemiş meğer.. Arkadaşlarımın deyimiyle 2015 in anasını ağlatmışım (: . Bu yayın farklı bir yayın olacak. Size biraz kendimden, aldığım derslerden ve hayatımın dönüm noktasından bahsedeceğim. Edindiğim tecrübeleri anlatacağım açık yüreklilikle. Ve 2016 ya girerken; yeni bir yılı daha güzel geçirmek için neler yapılabileceğinden bahsedeceğim. 

Mutsuz olduğum yerde kalmamak en sevdiğim özelliğim oldu. Yılın Eylül ayı bana çok şey kattı. Ki ben sevmezdim Eylülleri.. Güven yoksa, ilişkinin hiç bir türlüsünün de olamayacağını iliklerime kadar hissettim. İş yerimde çok mutsuz olmak tepemin tasını attırınca saldırganlaştım aslında. İlk başta sigarayı bırakmaya karar verdim. Bıraktım da. Bir günde vazgeçiliyormuş meğer yılların bağımlılığından. İtiraf etmeliyim bu bana herşeyi yapabileceğim hissiyatını verdi. Sonra ki bir hafta içinde beni mutsuz eden insanları çıkardım hızla hayatımda. Üstelik bunu acımasız bir şekilde yaptım. Sonra istediği zaman arayan insanların, beni istediği zaman arayamayacağını gösterdim onlara. Zaten sürekli görüşmediğiniz insanlarınız yokluğu sizi rahatsız etmiyor. Nefes aldım. Rahatladım. Meğer ne çok zaman harcamışım inanılmaz boş insanlara. Eğer bu yazıyı okuyan seni de aramıyorsam, bil ki sende onlardan birisin. Sonra istifa ettim. Bir günde iş kurmaya karar verip kurar mı insan? Kurarmış. Bu aslında hep istediğim bir şeydi ama bambaşka bir sektörde. Nasip derler ya, bu gerçekten nasipti. Kaderimde burada var olduğuna inandığım nadir şeylerden biriydi.. Bu sektöre girmek zorunda kalmam, daha önce hayatıma giren insanların sebepleri.. Hepsi bir yerde birleşti. Babam bana hep dürüst olmamı söylerdi. Kısa vadede kaybetsen bile uzun vadede kazanırsın derdi. Haklıymış. Dürüst olmanın ekmeğini yiyorum şimdi. Ailemden inanılmaz bir destek gördüm bu süreçte. Sonra ailem yerine bana hiç bir şey katamayan insanlara harcadığım zamanlara üzüldüm. Keşke onlarla daha çok zaman geçirseydim, geçirmiş olduğum 26 sene içerisinde. Tabi ki her yolu birlikte yürüdüğüm Dilek -ki onu hepiniz tanıyorsunuz- yine yanımdaydı. Bana daha iş kurmadan önce bir avm de kahvelerimizi yudumlarken "hayatın değişecek" demişti. Haklıydı. Zaafım vardı herkes gibi, tesadüf bu ya, asla affedemeyeceğim cümleler de bu zamanda geldi kulaklarıma. İhtimalleri tüketmek vardır ya, ihtimalleri tükendi işte o gece. Bende son bulan birinde can bulamaz artık.. Dilek konuyu benim yerime kapatarak üzerimden belimi yıllardır büken bir yükü kaldırdı. Gerçekten mutlu olabilmek için mutsuzluklardan uzaklaşmak gerekiyormuş. Gözümüzde büyüttüğümüz insanları, o kadar büyük olduklarına inandırmak bizim suçumuzda, onu yerle bir etmekte bizim kabiliyetimiz olabiliyormuş. O günden sonra, herşeyi yapabileceğimi hissettim bu hayatta. 

17 Ekimde iş yerimin kapısını açtım. Doktorlarla çalışmak zaten çok keyifliydi artık çok daha keyifli. Allah gönlüne göre verince veriyormuş. Hep iyi insanlar denk geldi. Sürekli beni motive eden insanlarla çalışmak büyük lükstü.

Değerini hep bileceğimi biliyorum. Gerçekten güneş bir gün istediğiniz yerden, istediğiniz gibi doğuyor.. Dua'lar, aminler gerçekten boşa değil.. Kalbimize göre veriyor sonunda. Meğer bu güne kadar yaşanılan her şey bu günler içinmiş.. Düşüp kalkacağım bir süreç olacağını biliyorum ama artık düştüğümde nasıl kalkacağımı da biliyorum. Bocalamak zorunda kalmayacağımı ve mutsuz olup, pes etmeyeceğimi de.. Tabi ki aksilikler oldu. Hemde olmayacak cinsten. Deneyim dedik ve yeni bir şey öğrendik. Kubilay benimle beraber sinirlendi, beni neşelendirmek için ilgilendi. Dilek benle beraber söylendi. Babam ne hissettiğimi tam olarak anlatabilen tek kişiydi. Bir şekilde aynı yollardan, farklı şekillerde geçiyoruz..  Ve tam bir ay sonra, evimi taşıma işini kesinleştirdim. Babam çöpleri taşıma dedi, bende anılarımı o evde bıraktım. Sakladığım şişeler, alınan hediyeler, evde bırakılmış kıyafetler.. Çöp dedim Dilek'le attık. E tabi kolay olmadı evden ayrılmak. Ömrümün en "ben" olduğum zamanını geçirdim orda. Dilek le de o evi paylaştık ve o evin duvarları arasında aşık oldum. Yine aynı evin içinde ağladım. İstemediğim sürece hiç yalnız bırakılmadım çünkü çok kıymetli dostlar biriktirdim.. Dilek o evden gelin çıktı. Taşınırken söktük, kapıda ki notları. Ders çalışırken amuda kalktığımız yer de orasıydı. Beraber kahkaha attığımız evde. O evi beraber topladık, beraber veda ettik.. 

28 Kasımda yeni evime taşındık. Babamın esprileri, Kubilay la beraber üzerimize oynamaları eşliğinde kocaman bir aile olarak gittik yeni eve. Tabi ki benim agresifliklerim ve Dilek in beni haklı olarak azarlamalarıyla. Yine beraber yorulduk. Kolay değil 22 saat boyunca aralıksız çalıştık. Kendimi şanslı hissettiğim 22 saat daha hayatımda.. Ertesi gün Sibel abla, çocuklar hep beraber o evde ilk aile yemeğini yerken uzaktan baktım tablomuza. Huzur tam olarak böyle bir histi. İşim için de, evim içinde benimle koşturan, destek olan insanlar burda adı geçen herkes.. Ailem ve içine eklediklerim.. O evde herkesin bir parmağı var şimdi. İstedikleri gibi değiştirmesine karışmayacağım insanlar var içinde. Artık evim, aileminde evi. Sibel abla istediği gibi çekiştirebilir, babam perdeleri sevmeyebilir ve Dilek diğer halıyı serebilir. Evi yuva yapan insanlar olmadıktan sonra, eşyaların yeri, perdenin rengi ve halının deseni önemsiz birer ayrıntı çünkü. Gerçi kız kardeşim yanımızda yoktu, biraz eksik olduk ama 1 ay içerisinde tamamlanacağımız bir kaç günün de kıymetini bileceğim. Aslında şu saatlerde hala çalışıyor olmam gerekirken bu yazıyı yazıyorum (saat 00:52). Ofisin koltuğunda ayaklarımı uzatmış, bu yılı benim yılım ilan ediyorum. Arada bir başımı kaldırıp, her sabah mutlu uyanmama sebep olan ve günümü gülücüklerle dolduran adama bakıyorum. O da çalışmakta hala.. Benim hayalini kurduğum ne varsa hepsi tamam yılın bu son ayında.. Sanırım ömrümün en güzel Kasım ayını geride bıraktım. Hatta sanırım kelimesi fazla, kesinlikle en güzel Kasım ayıydı.. 

Bu yıl benim yılımdı. Bundan sonra ki her yılda böyle olacak. Çünkü ben o madalyonu öyle ya da böyle, çevirmeyi başardım. Allah herkesin gönlüne göre versin çok güzel bir dua ve nasip çok güzel bir ihtimal gerçekten. Sabretmek lazımmış. Su akar yolunu bulurmuş.. Her şey teker teker tam olması gerektiği anda, resmen cuk diye yerine oturdu (: . Hayatım yanlış parçalarla tamamlanmaya çalışan bir yapbozmuş şimdiye dek. Kendiliğinden gelişmesine izin verdiğimde, fazla olan parçalar çıktı, eksikler kendiliğinden geldi ve bambaşka bir hayatın içine düştüm. Huzurla, mutlulukla.. 

Sizler yılı nasıl geçirdiniz bilmiyorum ama 2016 için maddeler hazırladım ben kendime;

1- Size uzaktan bakmaya alışmış insanlar bırakın uzakta kalsın. 
2- Başkalarının ne düşündüğü değil, sizin ne hissettiğiniz önemli.
3- İyilik meleği olmanız gerekmiyor, sizi mutsuz eden insanları hayatınızdan çıkarıp atın. 
4- Ailenizin kıymetini bilin.
5- Size aile olacak insanlarla birlikte olun. Başka kimse olmasa da olur.
6- Sizi olduğunuz gibi seven insanlar en büyük servetiniz, kaybetmeyin. 
7- İstemediğiniz herşeye son verecek kadar ve istediğiniz herşeyi yapabilecek kadar güçlüsünüz.
8- Kimsenin sizi canı istediğinde görmesine izin verecek kadar zayıf olmayın.
9- Saygı herşeydir. Size saygı duymayan insanları ezip geçin. 
10- Kalbi güzel bir adam bulursanız onu sıkı tutun. (: 
11- Olacak olanın olacak olduğunu hatırlayın. Bazı şeylerin olması gereklidir.
12- Daha çok gülümseyin.
13- Kendinize inanın.
14- Çocukları sevin.
15- Sizi mutlu eden insanlarla çalışın.
16- Değer görmediğiniz yerde kalmaya çalışmayın.
17- Aminlere inanın ve her gece dua etmeyi unutmayın.
18- Arada bir hayatınıza dışarıdan bakın. O tablo sizi güldürmüyorsa ters giden bir şeyler var demektir. Düzeltin. 
19- Sizi seven insanlara güvenin.
20- Daha çok teşekkür edin.
21- Sokakta yanınızdan geçen biri hapşırdığında "çok yaşa" deyin.
22- Mutlaka her ay en azından bir sokak cocuğunu elinden tutup yemek yemeye götürün.
23- Kibrinizden arının.
24- Muhteşem değilsiniz bunu bilin. Kimse değil. 
25- Tek başına birey olamayan insanlarla ilişki kurmayın.
26- Göz yaşı biten bir şey sadece mutlu olduğunuz zamanlar için kullanın. 
27- Herkesi olduğu gibi kabul edin. Bu hali size uymuyorsa görüşmeyin. Zira insanlar değişmez.
28- Sevdiğinizi söyleyin. 
29- Sıkı sarılın.
30- Ayda gördüğünüz yansımayı sevin...


Bu yılı güzel bir Aralık ayıyla bitirirken, hepinize benim kadar sevinç diliyorum.
Benim için ne düşünüyorsanız, Allah ın size iki katını vermesini gönülden istiyorum.
Ve siz; hayatımı paylaştığım insanlar, herşeyin daha güzeli sizin olsun.. 
Hayırlısı ise; hepimizin..

Hoşça kal 2015.. Merhaba geleceğim... 

Ve şükürler olsun... 

2 yorum: