4 Haziran 2017 Pazar

Bazen Savaşırsın

Bazen savaşırsın. Üstelik öyle dünyaya karşı falan değil. Zaten dünyayla savaşmak kolaydır biri varsa elinden tutan. Savaşırsın hem kendinle, hem elini tutmak istediğinle.. Uzun sürer yol bazen. Kendine verdiğin zamandan çok daha uzun.. Yorulursun, yavaş yavaş parçalara ayrılırsın, dağılırsın.. Bir sabah o savaşı kazanamayacağı anlarsın… 

Bazı insanlar kendine güzeldir. Kendini güzel kandırır. İnanmak ister belki tüm söylediği yalanlara. İnanabilir de. Kibri izin vermez belki eksiklerini görmeye. Fark edersin bir yerde. Karşında oturmuş içkisini yudumlarken ve eşiği geçmenin eşiğindeyken gözlerinin dalışından bilecek kadar çok izlemişsindir onu. O an ne konuşuyorsan odur eksiği. Söylersin. Yüzüne vurmak zor değildir her zaman. Güler, inkar eder ve ondan sonra her görüşmenizde hayatının kusursuzluğundan bahseder. Kendini bile kabullenememiş ki seni kabullensin.. Kendisine güçlü olmayan biri, senin gücünle yaşayabilir mi? 

Başkasının hayali olan bir arabayı satın alıp binmek kadar kolay değildir sevilmek. Gösterişli bir dünyada ışıklarla yanında tutabildiklerin kadar ucuz değildir birini sevmek ve karşındakinden sevgi beklemek. Alternatifini bulana kadar herkes -mış gibi yapabilir çünkü. Peki ya gece uykusu? Sabah günaydını? Zayıf anında elini tutuşu ve sen kabus görürken seni sakinleştiren sesi? Senin için ocakta bir kap yemek, sana atılan bir kahkaha ve olabildiğine doğal? Seninle varını yoğunu paylaşabilecek biri? Seninde kendini kandırdığın o insanlarda hangisi vardı? Kendini kandırdığın insanlar uğruna beni harcamak sana kolaydı… 

“Nasılsın” diye sormaz bazı insanlar. Nasıl olduğunuzun bir önemi yoktur çünkü. Gece onun için uygun musunuzdur asıl soru. Uygun değilseniz mutlaka yedekte bir adres vardır. Nasıl olsa yanınızda olmadığı her günün bir bedeli var. Hayatının içinde değil, sayılı gecede onda yeriniz var. Sürekli konuşur ve aynı şeyleri tekrarlar dururlar. Ezberden gelen laflar savaştığınız bu sürede sizinde bile bile inandığınız yalanlardır aslında.. 

Bir gün bir dost sohbetinde farkına varırsınız ki en baştan kaybedensiniz aslında. O insan hiç sizin olmamış ve aslında sizde onun. Kaybedilen zaman ve boşa harcanan emek olmuş. Kalbinizden vermişsiniz. Uzunca bir süre hayatınızdan ve kendinizden vermişsiniz. O ise tüm bencilliğiyle ve bir tek an düşünmeden almış utanmadan verdiğiniz herşeyi. Allah korkusu yokmuş ve size de saygısı aslında.. Belki kendine de.. 

Sizinle olmak isteyecek insan sizi bu kadar yormayacak. Elini tutup yürümek savaşmayı gerektirmeyecek. Eğer savaşmanız gerekirse bir gün, bunu onun ellerini tutuyor olmanın güveniyle yapacaksınız. Kendinize ve kalbinize değer verin. Hala sevecek yanlarınız kaldıysa ve biliyorsanız gösterişten uzak, kendiniz gibi sevmeyi.. Bırakın kalbiniz yorulacak olsa bile sonunda kocaman bir “değdi be!” olsun… 


1 yorum:

  1. Bazı yazım hataları dışında bir güzel yazı daha. Eline sağlık. Aslında bu yazınla ilgili uzun uzun konuşmak gerekiyor. Umarım bir gün konuşuruz

    YanıtlaSil