2 Mart 2011 Çarşamba

Küçülüşünü İzlemek...

Senin için tekrar ağlayamadığı görmek ne acı
bir çuval dolusu aşkla gelmiştim sana kendimden büyük
ve çok üzülmüştüm sen onun altında ezilirken
çok hıçkırmıştım gidişini izlerken
avuçlarımda ellerini sıksıkı tutup yine de kayışına engel olamazken
çok hıçkırmış, çok ağlamıştım..

Sende üzgün görünüyordun yarattığım dünyadan giderken
şimdi durup bakınca kırılıyorum
acıtmasanda kırabiliyorsun işte!
ve dua ediyorum senin için
tükürdüğünü yalayışını uzaktan izlerken
yapmam dediklerini yaparken
ve beni hiç sevmediğini kabul ederken

herkes yakıştırdığını yapar kendine
ve sen gün geçtikçe küçülüyorsun içimde
seni nasılda "adam" yapmışım şaşırıyorum
nasıl güvenmiş nasıl içime almışım
anlam veremiyorum!

sanıyor musun ki yaptıkların bir olgunluk gösterisi
yada inanıyor musun adım attığın şeye?
öyle acizsin ki gözümde
ben bu filmi izlemiştim diyor
sayfanı çeviriyorum sessizce

uzaklaştırıyorum artık herkesi kendimden
biraz kendime
biraz yaşama gidiyorum şimdilerde
ve üzülmüyorum yoksun diye
ve şükrediyorum erken gidişine
ya diyorum? ya daha geç farketseydim?

nispet yapar gibi davranma küçüğüm
bu oltalara gelecek balık ben değilim
ve umutsuzluğa sürükleme kendini yok yere
kapatmış olduğum kapılarına bir de duvarları ekleme

gittiğin yerlerde eksiklik hissedince neyi unuttum diye düşünme
bu sonu sen haazırladın kendine
ve ait olamayacaksın artık hiçbir yere, hiç kimseye
ama ben senin aynını yaşayabilirim bir çok farklı tende

senin "aşk" dediğin aşkı kirletmekten öteye gidemedi
kendin gibi değersiz sandın herşeyi
senin kadar basit göründü senin gözüne
sen kandırmaya çalıştın beni aynada ki görüntünle
ama umrumda olmadı aynada ki görüntüde
giderken söylediğin sözlerde...

Rüzgar güzel kokuları vurmaya devam ediyor yüzüme
yazık edişini izliyorum gülücüklerimle
çocukluğuna veriyorum yaptıklarını
ve bende seni "yok" ediyorum içime

oysa senin için
Allah'ın sana sunduğu o tek şans "bendim" de
farkedemedin sende... çevrendekilerde!

düşersen zemine doğru hızla yokluğumda
gel sığın yokluğuna
kollarım seni sararda
kaç saatlik olur
orasını bilemem...


(oysa saygın olmalıydı biraz bize, biraz kendine.. küçülüşünü izliyorum şimdilerde! ve bir kez daha susuyorum haksızlıklarına ama ah'larım seninle... tenimi kirlettim senle de ruhuma bulaşmadı pisliğin iyiki de! şimdi seni uzaktan izledikçe küçük böceklere dönüşünü izliyorum üzüntüyle! üzerine basıp geçtiğim bir çok böcek gibi oluyorsun sende! yakıştıramadım bu davranışı aşk dediğim birine! ama şimdilerde bir önemi kalmadı bende... içinde bir sürü yalanı barındıran, karakterini anlatan resminle! Tebrikler olsun içimdeki seni silişine! şimdi gidebilirim bende başka tenlere şüphesizce... Ve bi farkın kalmadı eskilerden içimde! tek gecelik ilişkilerim kadar saygın değilsin gözümde! yine de bil de; ben sen yokkende varmışsin gibi davrandım bunca süre.. beli kapalı eve erken dönen küçük bi kız gibi.. meleğin gibi.. yakınıma almadım da kimseyi.. sana bakınca görüyorum ki... değmezmiş hiç biri! ve biliyor musun? gece çıkmadım içmedim ve sarhoş olmadım! ama sağol değişimimi sevdim! şimdi yenilere bi hediyeyim... )



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder