18 Ağustos 2011 Perşembe

İyi olmak yetmiyormuş aşkta..

 

6 yorum:

  1. Aşkın gözü kördür üzümünden yapılmış egenin en nadide şaraplarından biri elimde, içiyorum kimsesizliklerin berduşu olarak. saatin tik takları televizyondaki laiklik tartışmasının sesini boğmakta. Derin bir off çekiyorum karşımdaki aynaya bakarak, saç dağılmış, sakal karışmış, sigaramın dumanı odada Londra havası uyandırmakta. Tam 3 sene önceyi hatırlıyorum yüzüm gülerken, sokakta ağız dolusu kahkahalarım yankılanmakta, yanımda o gün tanıştığım ismini ezberleyemeden de ayrıldığım güzel insanlar. Saçlar daha simsiyah, bohemistan başkonsolosu olduğum yıllar, eğlencenin zevkin doruklarına dikilen bayraklar. Hayatın hızlı ilerleyişi ve bu ilerleyiş sırasında elimden kayıp gidenlere bakmak için çok vaktimin olması belki de altımdaki bu halıya kök salmama sebep. Kaybettiklerimde beni hatırlıyor mu acaba diye düşünmek kadar zehir var mıdır beyni öldüren. Düşünmemeliyim dedikçe kıvrımlarında manyetoların yarattıkları elektriksel patlamalar ve birden alev alan kötümser düşünceler. Kalbimde yaşattığım ve dışarı çıkmasına yasak koyduğum küçük ben, gönül penceremden dışarı bakıp bir şeyler görmeye çalışmakta, oysa gördüğü sadece eski aşklarım ve hayal kırıklıklarımın tablolarından oluşan nadide koleksiyonum. Doğrulmalı mıyım, kalkmalı mıyım artık ayağa? Herkes hayatını yaşayıp aklının bir köşesini bile benimle gıdıklamazken bende uzun süredir kullanmadığım pipimi kendime klavuz tayin edip onun gösterdiği yönlere ıslak bir geçiş mi yapmalıyım? Oysa aradığım sevmek bile değildi yıllarca, arayıp ta bulamadığım şeydi sevilmek. Karşılıksız diyemem çünkü her şey bir karşılık bulduğu sürece kıymet kazanır. Düğmeye basıp bir eylemde bulunacaksın ki bilgisayar açılıp sana karşılığını versin. Belki de ben bu eylemleri tam olarak yerine getiremedim, belki de eylemsizliği kendine felsefe eden ve şımartılmayı ilk madde olarak eşsiz göğüslerinde ki kitabelere kazıtan uyduruk kızların çakma sevgileri yanlıştı benim için. Sevmek acı, sevilmek ise tatlıdır. Sigaramı söndürdüm bu sefer elimi yakmadan, şimdi de kalkıp sakalımı kesemeli ve saçımı taramalıyım. M.S.A

    YanıtlaSil
  2. Aslında yazdığın şeye karşılık söyleyebileceğim çok şey varken, bunları satırlara dökmenin anlamsızlığına kapılmış durumdayım. Bende bu gün biraz üşengeç, biraz karamsarım.. Ama geç değildir hiçbir zaman, yeniden başlamak için...

    YanıtlaSil
  3. kuru sıkı bir adam olmak hayatın içinde, uzaklardan sadece mantar patlatıp anlık bir ses ile insanların kısa sürede olsa dikkatini çekmek hayatım boyunca yaptığım... bir “güüüm” olur ve 2 bacaklılar kendileri için çok önemli olan işlerinden kafalarını kaldırarak sesin geldiği yönü bulmaya çalışırlar, ararlar ama bulamazlar. sonra ne mi olur? başlarını tekrar çizdikleri yol haritasına doğru eğerek arap saçı hayatlarına geri dönerler. Aslında gerçekten var mıyım yok muyum çözülemez bir soru. her seferinde geçtiğim yollar tanıdık. En yenilere açılmak değildir başlangıçlar. mobius bandı üstünde çaresiz bir kaçış benimkisi. geçtiğim yollar aslında hep tek hat, ben başka yol zannedip mesafede alsam bu meçhulün 2 farklı boyutunda seyahat edip aynı noktaya çıkmaktayım... yeniden başlasam bile ben ben olarak kalacağım için kazanacağım ödüller ve acılar hep aynı olacak... M.S.A

    YanıtlaSil
  4. Ben gerçek anlamda yeniden başlamaktan bahsemiştim ama, görüyorum ki sen yeniden başlamak için eskisini parçalayacak kadar cesaret ve güç sahibi değilsin. Bu kadar ciddiye alma, bu kadar takılma da.. Hayat bu, nefes alıp vermek değil sadece, yaşamak lazım!

    YanıtlaSil
  5. Fiyat-performans testlerinde dibe vurmak bir alışkanlık değil, sonu belirsiz çevresel beklentilerin yerine getirilmesinin imkansızlığı sonucudur kanımca. Sevmeyi sevildiğim zaman öğreneceğimi düşünen ben keserin sapına iç çekerek bakmaktayım artık. Seda sayanın kapanmayan gözlerini taklit ediyorum akşamları yastığa baş koyduğumda. Sarılacak bir pike değil yalnızlığımın ilacı. Sadece yaşıyor olmak tatmin sebebi değil başıboş savrulanlara. Hayat bir kapının anahtar deliğinden bakılarak yaşanamayacağı gibi emniyet yeleği takmadan da uçurumlara atlamak değildir aslında. Kapıları ardına kadar açıp o ışığa göz kırpmadan bakabilmektir hayat, ve o gözü kör eden ışığa doğru önünü görmeden yürürken düşeceğin uçurumlardan korkmamanı sağlayan emniyet bağı bir eldir seni ayakta tutan. Hayat tabi ki sadece nefes alıp vermek değildir. Nefes verirken sönen göğsünle bir olmuş içi hava dolan başka bir göğüstür gerçekten nefes almak. Sen verdiğinde, o bitişik nizam ciğerler havayla dolmalı ki nefessiz kalan 1 saniyesi bile olmasın hayallerinin. Cesaret, en az yarım bardak suyla içilen bir hapın bedene kattığı kimyasal reaksiyon kadar o hapın rolünü üstlenecek boyunda gerçek bir nefesin varlığı ile daha gerçekçi ve daha uzun ömürlüdür. Tüylerini ürperten bu nefesin biri gider başka biri gelir. Ama sanırım bu kıtlık zamanında elimde karneyle nefes sırasında çekeceğim çok sıkıntı var. 2 senedir her sıra bana gelip karnemi görevliye uzattığımda yarın yine gelin boşta nefesimiz kalmadı cevabı almaktayım. Kara borsadan bulduklarımda genelde kısa soluklu ya da bol sarımsak kokulu olanlar. Neyse, kafanı şişirdiysem kusuruma bakma, özürlerim düzinelerle. Bende biraz karamsarım bu aralar, tembelliğimde bir o kadar… sen benim deliliğime ver… sabah olsun, uyumaya gitmeden önce derin bir nefes alacağım içime, vermeye kıyamayacağım ama hayatın anlamı belki de budur, güzel şeylere mecburi verilen aralar belki de hayatın ta kendisidir. Bıyık altından güleceğim, kıyamayacağım yine uyuyup gözlerimin yeşilini mavi gökyüzünden mahrum bırakmaya. Belki artık uykusuzluk hastalığı kendi içinde ilaçta olur, yarın akşam 9 gibi uyumamı sağlayıp normale dönmem için ilk adım olur… M.S.A

    YanıtlaSil
  6. bunca cümlen içinde en mantıklısı bu gece uyumayıp, yarın 9 gibi uyuman. Ve kendine bu kadar acıma. Bu benim blog adresim değilde, başka birşey olsaydı, sana sektirirdim ama inan bana! Yazdığın bir çok şey saçma ve anlamsız geliyor bana. Gerçek hayata dön arkadaşım. böyle yazılır ama böyle yaşanmaz. sen yanlış yapıyorsun. neyse, beni ilgilendirmez. sana uyuyabileceğin, sevilebileceğin, nefes alabileceğin zamanlar diliyorum.

    YanıtlaSil