21 Şubat 2011 Pazartesi

Keşke hiç olmasaydın yaşamımda...

Gülümsemelerimde saklı gözyaşlarım...
gülüşüm maskesi hıçkırıklarımın!...
yokluğunun yalancısı! sensizliğin acısı gülüşlerim...

gülümsemem oturur da dudaklarıma silemem gözlerimde ki hüznü
sen olmalıydın yanımda ki
adımımı attığım tek olmalıydın der inatla..
sevgimin bitmemesine alışkınken yüreğim
yine de vazgeçmek hiç bu adar kolay olmamıştı..

önce resimlerimizi sildim birer birer
sonra kokunun sindiği çarşafları çıkardım
hıçkırıklara boğularak attım kurumuş çiçeklerini
ve "bitti" dedim yüzlerce kez kendime..

gözyaşların vardı kıyafetlerimde
ve kokun...
içime akışın sinmişti bacaklarıma
bir daha hiç giymedim o kıyafetleri
bilmem kaç saat yaktı bacaklarımı kaynayan su
ama bak hiç birşeyin kalmadı ne elimde
ne de üzerimde...

uzaktan an an şahit olduğum yaşamın ağlatmadı beni
ellerim titredi de ağlayamadım!
ayrılırken akan yaşlarım öyle çoktu ki
bir daha ağlayamadım..
ya alışkındı yüreğim acılara
ya da karanlığını sevemedi...
öyle çok gidene yas tuttu ki
sana gücü kalmamıştı belki de..

ilki de zordu sonuncusu da
pişmanlığını hiç yaşamam
seninle vazgeçtim ilk aşkımdan..
sana aşk dediğimde bitti
adı aşk olan diğer herkesin aşkı..
katabildiğin bi buydu bana belki de..
gerçekte faydan olmadı kırılan yüreğime

şimdi şarkılar seni anlatıyor
karşıda ki sahilde herkes sen
adımlarına çarpıyorum taksim sokaklarında
halbu ki bilirim senden önce de sevdi bu yürek
senden önce de vazgeçti
ve bilirim unuttu çokça insanı
unutulmaz dediklerimi
ilk sevdiğimi...
adları, köşelerde duran hayalleri..
Seni de unutacak bilirim..
tanırım içimin içini herşeyden çok!

keşke! keşke vazgeçmek zorunda bırakmasaydın beni
dönülmez yollara girmeseydin
ve hızla kapatmasaydın kalbimin kapısını
aralık kalsaydı ışık sızacak kadar senden
ya da ne bileyim
tek resmini saklayacak kadar değerli kalabilseydin
hatalar affedilir de yanlışlar yapmasaydın birbiri ardına
böyle çabuk çıkmasaydım bende yokluğunun içinden
övünelecek dürüslüğün olsaydı geri de..
gitti ama yalan söylemedi,
ihaneti bana yaşatmadı
o herkes gibi değildi diyebilseydim keşke..
ama biliyor musun
ardından edebildiğim en güzel laf
aşıktım ama değmezdi oldu...
ki aslında pek anmadım adını
unuttu insanlar seni satır aralarında
masalın başlığı olamadın ne yazık ki..
ve sormadılar seni
sanki hiç olmamışsın gibi..
bende hatırlatmadım kimseye
bana unutunca hatırlatmasınlar diye!
herkesin adı var muhabbet defterinde
bi senin yok!
hayır! üzülmüyor, seviniyorum buna..

ama sen!...

sen...

süzülürken gözyaşlarım silme..
temizlerken onlar ruhumu kirletme..
acın büyük zaten bir de kanatma!
yalanını bana bulaştırma...
keşke! keşke hiç olmasaydın yaşamımda...
bir elimin parmaklarını dolduracak kadar bile yoktun zaten...


(kısalığına inat varlığının, derinliğin var içimde.. kirletilmişliğine rağmen hala güzel kalan yanların! olduğun gibi sevmekten gelen kayıplarım var! özür dilerim! sana böylesine inandığım için, canımı bu kadar yakmana fırsat verdiğim için, seni bu denli değerli kıldığım için, sana güvenip bana yalanlar söylemene, arkamdan iş çevirmene izin verdiğim için, seni bu kadar çok sevdiğim için.. gerçekten özür dilerim... ne de olsa hiç birini hak etmedin.. ama bil ki seni sorumlu tutmuyorum hiç biri için... ne de olsa içime girişinde ki izni ben verdim... şimdi es geç ve unut beni, varlığımı.. ben sana unutturmadan, ben yok olmadan sen yap... unutmanın en acısını bana yaşat! unutmadan unut beni...)

bir adın kaldı bana geri de...
bir de sigara paketlerine adınla yazdığım şiirlerin
kulağıma uğultuyla karışık gelen sesin
hayalin belli belirsin...
yok olmaya yüz tutmuş...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder