23 Şubat 2011 Çarşamba

Yüreğimde adını tamamlayan tek harf... Mucize/ydin...

Yüreğimde adının tamamlayan tek harfi sildim
öyle kusursuzca kirlettin ki sen'li sayfalarımı
büyük bir hırsla, tutkuyla, arzula sildim..
yerine başka isimler yazmadım
boşluğunu doldurmaya çalışmadım
kokundan bi tane daha aramadım..
öylece - öylesine sildim..
kalkmış seni terketmekten bahsediyorsun..
hiç beraber olmadığımızı anlamamakta inat ediyorsun..
kendi başıma senle - seninle ben olamadığımı anlamıyorsun
faturasını bana kesiyorsun yanlışlarının...
ödeyemeyeceğimi bile bile
kabul etmeyeceğimi göre göre..
Öldürüp gittiğini kabul etmiyorsun!
oysa ben şükrediyorum!
ölüm senin ellerinden öylesine kusursuzca
ve öylesine acımazsızca geldi ki
Bir daha kimse öldüremez beni!
Oysa adına susardım ben her gece..
bilinmezlere ne günler, ne aylar ısmarladım yokken sen..
yoksun diye ruhumu parçalara bölüp kaç gece uyurken sen saçını okşadım..
şimdi yaptıklarımla sen mi yargılıyorsun beni?
oysa ki aynanım ben senin..
senin yaptıklarından fazlası değil yaptıklarım..
bir düşün o günlerde ben sana nasıl karşılık vermiştim?
sev - sev - sev..
küçük kızın mavi'ye boyalı aşk dünyası..
deniz kokan inancı..
şimdi ne mavi'yi tanıyorum
ne de deniz kokusunu hatırlıyorum...
sana göre mavi bana göre kara kaplı bi defterde kaldı aşk
adı olmayan..
kendini yok etme konusunda başarılı bir aşk..
kusursuz gördüğüm seni
gözümde düşüren
acınası bir aşk...
yeryüzü tanrım'dın..
sana taptım..
ben sana taparken sen o aşkı
fahişelerin rahminde spermlerinle bıraktın..
öl desen ölürdüm..
öl demedin de ellerinle öldürdün..
şimdi eli kanlı bir katil
ucuz bir bedenden fazlası değilsin gözümde
alkışla kendini bunu sen yaptın
gözümdeki seni yeniden sen yarattın..
değmez dediğin bir sürü kadın için
kaç kere kırıldı kalbim sayamadım..
ama artık kırılmayacak eminim..
senden değil kendimden eminim..
belki sevmeyebilirim başka bir teni..
ama senden daha fazla seviyorlar beni..
aldatmıyorlar, vazgeçmiyorlar..
gitmiyorlar..
korkup kaçmıyorlar...
sen gözümün içine baka baka yalanlar söylerken
başkaları saçımı okşuyorlar..
sakın! suçlama beni!
ya bir sokak çocuğuna bıraktım aşkı
ya dilenci bir kadına..
belki yaralı bir hayvanın yarasının üzerine..
kim bilir.. iki aşığın cebine de koymuş olabilirim..
ama emin ol
orgazm olmak için harcamadım
yani sevdiğim
ben hala senin kadar alçalmadım...


 
tek harflik bi aşktı.. adındı.. ufuktaydı.. gözlerinde, ellerinde, yüreğinde.. dinlemekten zevk aldığım her biri tekrarı olmayan bir melodi gibi sesindeydi.. denizdeydi.. seni özlediğimde denize taş atıp küfretmekti geçici yokluğuna.. gece sana uyuyup, sabah sana uyanmaktı.. peki adam senin aklın nerdeydi? bir daha "aşk" olur mu başkasıyla bilmemekle birlikte, sana da inanmıyorum.. üzgünüm.. seni ben affetsem yüreğim affetmez biliyorum.. ve gerçek şu ki sende affedilmek için çabalamıyorsun.. düzeltmen gereken yerde daha çok bozup , bir gün resim çizip ertesi gün o resmi çalakalem karalıyorsun.. ve kalkmış bana seninim diyorsun.. evet benimsin.. ve aynı zamanda başka bir sürü kişinin.. sen, sensin.. ve tanımadığım bir sürü kişisin.. maskelerinin ardında gizlenensin.. şimdi söyle! bana "seni seviyorum" derken hangi maskenle yanıma gelmiştin?


bir mucizeydin sen bende..
her dokunuşun bir anı bedenimde..
her sokakta bir an'ım var senle..
sen en yaşanılası aşk'tın yüreğimde..
şimdi mucizelere inanmıyorum..
hayatın bir şakasıymış diyorum..
eşek şakası...

"keşke kısacık bir an! inanabilseydim sana" keşke..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder