24 Şubat 2011 Perşembe

Ölüyorsun...

Ne zaman ayrıldık?
Kaç mevsim geçti?
Sayamadım gidişinden sonra..
Zaman donmuştu!


Özlüyorum bazen seni.. Evimden ve senden kilometrelerce uzaktayım ama geliyor kokun burnuma.. Adını duyuyorum bir yerde ansızın. Canım yanıyor.. Hala gözlerim doluyor.. Ara sıra mola veriyorum seni sevmeye.. Vermezsem yaşayamazmışım gibi geliyor hala.. İzliyorum uzaktan hayatını.. Benim sevdiğim adam sen misin? Hiç yakıştıramıyorum hayatını sevdiğim adama... Sahi sen ne zaman alçalmıştın bu kadar? Beraber yaşlanacaktık biz ne oldu? Çocuklarımın babası kim olacak şimdi? Ben onları senin masalınla büyütecekken onlar başkasına mı baba diyecek yani? Ne trajedi ama.. Sanırdım ki ömrüm senin, sen benimsin.. Sanırdım ki sen hiç aldatmazsın.. Adam sandım ben seni, başka başka sevdim.. Gözlerimi geç mi açtım yoksa sen mi şimdilerde bu kadar değiştin? Nasıl giyiyorsun bu kıyafeti üzerine? Etiketin bu kadar mı ucuz şimdi? Sen bu kadar mı herkes gibisin? Dönüp baktıkça sana midem bulanıyor sıkça.. Benim sevdiğim adam sen değilsin... Beni bu kadar hayal kırıklığına uğratan sen misin? Boş kalmasın diye mi yatağın bu acizliklerin? Gülüşlerin bu kadar sahte! Ki bensizlik iyi gelmiyor sana işte.. Kendine güvensizliğin artıyor.. En nihayetinde ayrılığımızı duyanlar etrafımı sarıyor.. O kalabalıkta yolumu kaybediyorum, seni göremiyorum.. Üzerine basıp basıp geçiyorlar.. Ben mi zor geldim, sen mi fazla kolaycısın şimdi? Bu kadar mı düştün? Oysa benim içinde sen kocaman bir Düş'tün... Ben sana bu kadar mı büyük, bu kadar mı fazla geldim? O kadınların bacak aralarınada mı bırakacaksın aşkımızı? Devirdiğin şişeler mi unutturacak sana beni? Komik olma! Bu kadar azalma.. İçimde ki seni bu kadar kusursuzca yok etme! Gittikçe kötüleyen haline inat güçlü göründüğünü mü sanıyorsun bu maskenin ardında sen? Peki söyle! Beni başka ellere nasıl bırakabiliyorsun? Biliyorum; ölüyorsun... Ben seni sevmedikçe, sen yok oluyorsun, toprağa daha çok yaklaşıyorsun.. Biliyorum; çok yaşamayacaksın benden sonra.. Gülmeyeceksin içten, sevemeyeceksin başka bir kadını.. Şimdi yaptıkların kendini kandırmak mı? Çok var etrafımda iyisi.. Has adam çok var.. Muamma olmayan; "sen adını söyle ben soyadını yazarım" diyen çok var... Gitmeli miyim başkasına?


Kocam olmayacaksın, 
Asla benle yaşlanma mükafatına erişemeyeceksin..
Uzaktan izleyip, öleceksin..
Başkasına aşkla baktığım her gün biraz daha ölüme yürüyeceksin..
Çocuklarım olacak...
Senle alakası olmadığı halde benzeyecek belki sana...
Pişman olacaksın...
Kaybettiğin her şey için af dileyeceksin Tanrı dan..
Affedilmeyeceksin...
Ben seni öyle sevdim ki,
Şimdi başka sevgilerle yetinemeyeceksin...
Ruhum sende de kalsa, bedenime sahip olmayacaksın...
O kadar kirlisin ki
Toprak kabul etmeyecek seni!
Ve bende helal etmeyeceğim hakkımı...




yine de çok sevdim seni... tanrıya kendi elleriyle yaptıklarını inkar ettirecek kadar.. yanımda olduğun her güne şükredecek kadar.. ölerek sevdim seni, sevmemem gerektiği gün kendimi öldürerek sevdim.. kendimi yok ettim! senden vazgeçmek için kendimden geçtim.. kan kusarak sevdim seni... ama yine de direnerek.. sen ki kirletene kadar masumiyetimizi, sana olan tertemiz sevgimi.. ben çok sevdim seni.. çok şişe devirdim senin gibi.. ne camlar kırıldı; avuçlarımdan kanlar aktı.. Acıyı hissetmeyecek kadar sevdim seni... gözlerini, gülüşlerini, bana gelişini.. kokunu sevgili; çok sevdim ben seni... İçime akıtarak, ağlayarak.. kendimi harcayarak, hayallerimden, yaşamımdan vazgeçerek sevdim seni.. oysa sen... sen işte! 


Şimdi Yüzüne Baksam Tükürmeyeceğim "SEN" 
İçimde Hiç Bile Değilsin...
Ne nokta ne virgül...
Yaşanmamış kabul ettiğim tek kişisin...
Adını ananlara tanımıyorum dediğim sen,
Yaşadıklarımdan, senden utanan bir ben..
Tebrikler...

1 yorum: